Antrenmanlarım
Yaptığım antrenmanlar hakkında yeterince detaylı bilgi vermek çok zor. Bence önemli olan miktardan çok kalite ama sıklıkla merak edilen ve sorulan bir konu olduğu için aşağıda bazı özet bilgiler veriyorum.
Öncelikle bu yıl yaptığım antrenmanların aylık mesafelerini vereyim:

Doğrusu bu yıl epey “sermiş” durumdayım. Aylık mesafeler neredeyse haftalık gibi. Bundan sonra daha ciddi antrenmanlara başlamayı planlıyorum. Fırsat buldukça yukarıdaki grafiği güncelleyeceğim.
Antrenmanlar sonucunda erişilen düzeyin ve form durumunun önemli bir göstergesi üretilen güç ile nabız arasındaki ilişkidir. Ben 2005 yılından beri güç göstergesi kullanıyorum. Ancak, 2009 yılından beri kullanmakta olduğum SRM marka cihazlar çok güvenilir ve tutarlı sonuçlar veriyor. Bu cihazların kalibrasyonunu da kendim yapıyorum ve farklı bisikletlerle yaptığım antrenman ve ölçümlerde hiç fark hissetmiyorum. Son yıllarda önemli bir hedefim olmadığı için pek programlı antrenman yapmıyorum. Daha kaliteli antrenman yaptığım ve nispeten genç olduğum tarihlerdeki durumum hakkında bir ölçüm sonucu yok ama son dönemlerde ulaşmış olduğum en yüksek form durumum ve güncel durumumu karşılaştıran bir grafiği aşağıda bulabilirsiniz:

Görüldüğü gibi form durumum Eylül 2011’e göre epey düşük. Ancak, bence bu yılki antrenman düzeyime göre iyi sayılır. Önümüzdeki günlerde yeni ölçümler yaptıkça yukarıdaki grafiği de güncellemeyi planlıyorum.
Yaptığım her antrenmanı 1993 yılından beri kaydediyorum. Bu kayıtlardan derlenmiş yıllık mesafe bilgileri aşağıdaki grafikte görülebilir:

Günlük ortalama mesafeler ise aşağıdaki gibi:

Daha önce de belirttiğim gibi aslında önemli olan antrenman miktarından çok niteliği. Ama niteliği tarif etmek, özellikle de yirmi yıllık antrenmandan bahsediyorsak çok zor. Dolayısıyla yukarıda yalnızca ortalama mesafelere yer verdim.
Bunlardan daha da önemsiz ama yine merak edilen ve enteresan bazı toplam ve maksimum değerleri de aşağıda veriyorum (14.07.2012 tarihine kadar):

Yukarıdaki değerlerden “Maksimum Ortalama Etap Hızı” 2001 yılında Tebriz’deki 28km’lik bir kriteryum etabına ait. Nispeten daha uzun bir etaptaki maksimum hız ise yine aynı yarıştan (Azerbeycan Turu) 120km’lik bir etaba ait ve 46,7km/h.
Bisiklet sporunda yokuşların ayrı bir yeri vardır. Bugüne kadar çıktığım yokuşlardan aklıma gelen bazıları şöyle: Mont Ventoux (Fransa), Uludağ, Kartepe, Zigana Geçidi, Ovit Geçidi. Bunlardan Kartepe İstanbul’a yakınlığı nedeniyle ulaşımı kolay, eğimi ise oldukça yüksek. Mont Ventoux ondan biraz daha zor bir yokuş. Uludağ ve Zigana Geçidi’nin eğimleri fazla değil. Ovit Geçidi ise deniz seviyesinden başlayıp aralıksız 2560m’ye çıkması, 1800m irtifadan sonra asfalt kalmamış olması ve eğimin de giderek artması nedeniyle diğerleriyle karşılaştırılamayacak zorlukta bir yokuş. Yapılması planlanan Ovit Tüneli tamamlandıktan sonra bu geçitteki yolun zamanla yok olacağını tahmin ediyorum.